Ağ teknolojilerinde son dönemde, donanım merkezli yaklaşımdan yazılım tabanlı bir modele dönüşüm olduğu görüşü büyük bir kesim tarafında kabul görüyor. Elbette ki bu dönüşümün bir gecede gerçekleşmesi beklenmiyor.
Yıkıcı bir değişimin meydana gelmesi için; açıkça görülmesi gereken iki tane koşul bulunuyor. Bunlardan ilki; pazar eğilimlerinin, mevcut çözümlerin gelecekteki müşteri taleplerini karşılamak için kademeli olarak iyileştirilemeyeceğini göstermesi gerekir. Bugün, özel donanım tabanlı altyapıların, büyük bir artış gösteren veri trafiğini yönetmek için uygun maliyetli çözümler olmadıkları söylenebilir. Ayrıca zaman harcatan ve geliştirmesi fazlasıyla maliyetli olan yeni uygulamaları denemek ve uygulamak da zordur. İkinci olarak ise; yeni teknolojiler ve çözüm mimarları, problemlerin üzerine güncel çözümler ile gittiklerini, geleceğin pazar ihtiyaçlarını uygun maliyetle karşıladıklarını ve yeni teknolojiler için gözetilen bir geçişe izin verdiklerini kanıtlamak zorundadırlar.
Bugünün ağ altyapısında, daha sağlam ve daha uygun maliyetli çözüm sunan yenilikçi yaklaşım, iki temel unsur içeriyor. Bunlardan ilki; iletişim fonksiyonlarını da destekleyen endüstri standartlarında platformların maliyetlerini düşürmek için tescilli ve özel donanım platformlarından kaçıştır. Bir diğeri ise, doğal olarak daha esnek ve hızlı yeniliğe imkan veren yazılım tabanlı ağ mimarisine doğru bir geçiş yaşanmasıdır. Bu geçişi güçlendiren iki yazılım teknolojisi vardır. Bunlar; büyük ve karmaşık ağları oluşturmayı ve etkin olarak yönetmeyi kolaylaştıran Yazılım Tanımlı Ağlar (SDN) ve yeni servislerin geliştirilmesi, denenmesi ve tanzim edilmesiyle ilgili maliyetleri azaltarak telekom ağ kaynaklarının kullanımını artıran Ağ Fonksiyonlarını Sanallaştırma (NFV) teknolojisidir.
“SDN” teriminin kullanım alanında bazı karışıklıklar mevcuttur. Tartışmanın ilk evresinde SDN, bir yazılım tabanlı ağın, iletim ve kontrol katmanları arasındaki yeni bir standart iletişim protokolü olan OpenFlow ile eş anlamlı kullanıldı. Günümüz tanımlamalarında ise, SDN’in küresel bir ağ yaratmak ve merkezi akıllı ağ kontrolü sağlayacak teknolojiler ve protokollerin tümünü ifade ettiği mimari görüş daha ağır basmaktadır.
Open Network Foundation (ONF), açık standartlar geliştirme yoluyla SDN’nin benimsenmesi ve tanıtılması için çalışan bir kurumdur. ONF, SDN’yi; doğrudan programlanabilen ve ağ kontrolünün iletimden ayrıştırıldığı bir yapıyla ortaya çıkan ağ mimarisi olarak tanımlamaktadır. Daha önce her bir ağ cihazına sık sıkıya bağlı olan bu kontrolün, erişilebilir bilgisayara doğru kayması, ağ yapısını mantıksal veya sanal bir varlık olarak kabul eden ağ servisleri ve uygulamalar için altyapının soyutlanmasını sağlamaktadır.
Başka bir ifadeyle SDN, temelde yer alan ağ altyapsını soyutlar , böylece bu altyapı mantıksal ya da sanal bir varlık olarak düşünülebilir. Günümüz tanımında SDN’ye ait 3 asıl unsur bulunmaktadır: kontrol katmanı ile veri katmanının ayrılması sayesinde programlanabilen bir ağ ve merkezi ağ yönetimi. Yazılım tanımlı bir ağda trafik, merkezi bir kontrol noktası tarafından ağdaki herhangi bir anahtar tarafından kullanılan kuralların gerektiğinde değiştirilmesiyle yönetilir. Bugün piyasada olan SDN bağlantılı ürünler, yönlendiricileri, anahtarları ve OpenFlow gibi programlanabilen ağ protokol standartlarını kullanan ağ orkestrasyon yazılımlarını içermektedir. ( https://www.karel.com.tr/blog/sdn-ve-nfv-nedir-aralarindaki-farklar-nelerdir)
Telif Hakkı ©2023 NANOVA Bilişim.